Planlama Küçük Mavi Kitap
Preface (Önsöz)
Kısa Özet
Lean Scheduling International’ın eski CEO’su olan yazar Mike Liddell, bu kitabı ERP veya eski sistemlerinin planlama ve çizelgeleme alanlarındaki ciddi sınırlamaları nedeniyle hayal kırıklığına uğrayan herkes için yazmıştır. Bu kitap, hızla değişen arz, talep, kapasite ve işgücü kısıtlamaları ile karşı karşıya kalan şirketlerinin küresel ekonomide hayatta kalması ve başarılı olması için uygulamaya koymaları gereken temel değişiklikleri anlamakta zorlanan üretim yöneticileri ve müdürleri için zorunlu bir okumadır.
Atilla Özgür (PhD) tarafından çevirilen bu kitabın, Türk planlamacılarına yararlı olacağı düşünülmektedir.
İçerik
Bu kitabın temel önermesi, kullanıma hazır Kurumsal Kaynak Planlama 1 sistemlerinin, siparişe göre üretim 2 veya karma üretim 3 yapan üreticilerin planlama ve çizelgeleme4 ihtiyaçlarını karşılayamayacağıdır. Bazı ERP satıcılarının tekliflerine Gelişmiş Planlama ve Çizelgeleme (APS 5) modüllerini ekledikleri gerçeği, ayrıntılı olarak ele alınmakta ve tartışılmaktadır.
Kitap esas olarak iki bölüme ayrılmıştır:
Birinci bölümde, okuyucunun iyi planlama ve planlamaya yönelik kritik ihtiyacı anlamasına yardımcı olacak ERP sistemleriyle ilgili genel sorunları anlatmaktadır.
İkinci bölümde, şirketlerin bugün bulundukları yerden, olmaları gereken yere tam olarak nasıl gidebileceklerini ayrıntılı olarak açıklamaktadır.
Fikirlerimi mümkün olduğu kadar açık ve basit bir şekilde açıklamaya çalıştım. ERP sistemlerini ve Gelişmiş Planlama ve Çizelgeleme (APS) sistemlerini çevreleyen kafa karışıklığının çoğu, belirsiz ifadelerin arkasına saklananlar tarafından arttırılmıştır.
İşleri basit tutmanın sorunu, dünyanın basit bir yer olmamasıdır. Bu nedenle şunu açıkça belirtmek isterim ki, ERP sisteminizde bu kitapta tanımlanan sorunlar yoksa o zaman siz şanslı birkaç kişiden birisiniz ve tebrik edilmelisiniz.
Ayrıca, bu kitapta özetlenen görüşlere katılan veya katılmayan herkesi geri bildirime davet ediyorum. Lütfen yorumlarınızı veya sorularınızı mliddell@lean-scheduling.com adresinden6 bana gönderin. Mantığın akıllıca kullanımına dayalı canlı tartışmanın ilerleme kaydetmenin ve değişimi uygulamanın en iyi yolu olduğuna gerçekten inanıyorum.
Teşekkürler
Bu kitabın dokusuna dokunmuş pek çok iplik var. Bu konuların bazıları yirmi yıl veya daha fazla geriye gidiyor, bazıları ise yalnızca birkaç yıl öncesine dayanıyor.
Teşekkür etmek istediğim ilk ve en önemli kişi, 44 yılı aşkın süredir yanımda olan harika eşimdir. Daniele yıllar boyunca yaşadığı tüm hayal kırıklıklarını benimle paylaştı. Çizelgeleme denen şeyi anlamak için verdiğim uzun mücadele sırasında çoğu zaman konuşabildiğim tek kişi oydu. Ne yazık ki onun için savaş o noktada bitmedi ve ben fikirlerimi açıklamanın yollarını ararken daha fazla hayal kırıklığı yaşanacaktı. Basitçe söylemek gerekirse, o olmadan bunların hiçbirini yapabileceğimi düşünmüyorum.
Teşekkür etmek istediğim ikinci kişi ise ortağım ve Lean Scheduling International’ın başkanı Dan Hahn’dır. Dan’le tanışana kadar fikirlerimi hayata geçirmek için çabalıyordum. Çoğu zaman bir veri denizinde takılıp kalıyorlardı ve işte tam bu noktada Dan devreye girdi. İlk projemizde onunla çalıştığımı ve zor bir sorun olduğunu bildiğim bir şeyi ona verdiğimi hatırlıyorum. “Bunu rahatlıkla yapabilirim” dedi. Yapamayacağını elbette biliyordum. Tarih Dan’in haklı olduğunu gösterecekti. Ve o andan itibaren biliyordum ki Dan eksik olan bileşendi. Ardından gelen birçok başarı öyküsü onu doğru değerlendirdiğimi kanıtladı.
Hayatta fark ettiğim şeylerden biri de başarılı insanların her zaman harika tutuma sahip olduklarıdır. Bazıları başarılı oldukları için tutumlarının harika olduğunu iddia ediyor, ancak sizi temin ederim ki bu yanlış bir sonuçtur. Öncelikle harika bir tutuma sahip olmadığınız sürece başarılı olmanın neredeyse imkansız olduğunu savunuyorum. Düşüncelerim üzerinde büyük etkisi olan yakın arkadaşım Denis Picard da aynı. Beni dinlemeye, desteklemeye ve bakış açımın çılgınca olmadığını söylemeye zaman ayıran kişi Denis’ti. Denis kitabımı okuyan ilk kişiydi ve kitabın ilk taslakları oldukça kaba olmasına rağmen, bir dizi önemli gelişme konusunda bana rehberlik etmek için oradaydı.
Ayrıca kitabımı okumaya ve bana geri bildirimde bulunmaya zaman ayıran Slovenya’daki Lean Scheduling Europe’tan Mihael Krosl, Birleşik Krallık’taki Preactor International’ın kurucu ortağı Mike Novels ve Avustralya’daki Simülasyon Modelleme Hizmetleri’nin eski ortağı Garry Baunach dahil diğer bazı kişilere de teşekkür etmek isterim. Yıllar boyunca, geçmişlerindeki farklılıklar göz önüne alındığında kaç kişinin mesajımla bağlantı kurabildiğini görmek beni sürekli şaşırttı ve teşvik etti.
Bazıları ikinci baskıda Yalın üretimle7 ilgili olan Bölüm 2’de bazı önemli değişiklikler yaptığımızı fark edebilir. Bu değişiklikler, dünyayı Yalın perspektifinden daha fazla görmeme yardımcı olacak kadar nazik ve sabırlı bir yalın uzmanı olan David Rourke ile aylarca süren tartışmalardan sonra yapıldı.
Geleneksel Yalın Planlama ve APS arasında bazı farklılıklar olmasına rağmen, anlaşma alanlarının da olduğu ortaya çıktı. Tartışmalarımızda sıklıkla aynı şeyi söylemek için farklı kelimeler kullandığımızı gördük. Bu çalışma, yalnızca Yalın veya yalnızca APS ile çözülemeyen sorunları çözmek için Yalın ve APS’yi entegre etmenin olanaklarını görmemize yol açtı.
Üçüncü baskıya, bugünlerde insanların aklını çok fazla meşgul eden bu iki konu hakkında daha fazla bilgi sağlamak için iki yeni bölüm (Bölüm 7 ve 8) ekledim.
Optimizasyonun tehlikelerini ele alan Bölüm 7, yakın arkadaşım ve uzun süredir akıl hocam olan Joey Skinner ile birlikte yazıldı. Joey’nin APS yazılımı hakkında muhtemelen Amerika Birleşik devletlerinde ki herkesten daha fazlasını bildiğini söylerken kendimi güvende hissediyorum. Joey, şu anda WhiteClouds’un COO’su görevindedir.
Joey nezaketle ve büyük bir sabırla, doğru olduğunu bildiğim şeyi anlamama yardımcı oldu. Bu anladığım şey bir çizelgeyi optimize etmeyi vaat eden planlama yazılımının gerçek dünyada hiç işe yaramadığıdır. Bir diziyi matematiksel olarak optimize etmenin mümkün olmadığını, aslında optimal bir dizi oluşturmanın tek yolunun akla gelebilecek her senaryoyu hesaplamak olduğunu açıkladı. Bunun ne anlama geldiğini anladığınızda bunun nadiren pratik olduğunu fark edeceksiniz.
Bölüm 8, başka bir iyi arkadaş ve uzun zamandır tanıdığım Patrick Hoffmann’ın yardımıyla yazıldı. Patrick, Samuel Strapping Systems’de tedarik zinciri ve envanterini yönetiyor. Burada stokları önemli ölçüde azaltırken, müşterilerinin istedikleri şeyleri istedikleri zaman yeterince muhafaza edebildiğinden emin oluyor. Bunu, şirketinin planlama ve çizelgelemeyi kullanma biçiminde devrim yaparak yaptı. Tahmin edebileceğiniz gibi bu, şirketine büyük bir rekabet avantajı sağladı.
Teşekkür etmek istediğim son kişi editörüm Terri Hutchison’dur. Kitabı yayıncıya gönderecek şekle sokmanın son engelini aşmamda bana yardımcı oldu. Bu, grafikleri düzenlemek için harcanan önemli miktarda sabrı ve zamanı da içeriyor ve bunun için çok minnettarım.
Bu kitap orijinal basımından bu yana Portekizce’ye çevrildi ve TECMARAN tarafından Brezilya’da geniş çapta dağıtıldı.
Elbette siz okuyuculara da bu kitabı alıp okumaya zaman ayırdığınız için teşekkür etmek istiyorum. Sanıyorum ki hayal kırıklığına uğramayacaksınız. Söylediklerimin hepsine katılmıyor olsanız bile, bu kitabın size bir çok önemli konu hakkında daha geniş bir bakış açısı sağlayacağından eminim.
Çevirmenin (Atilla Özgür) Teşekkürleri
Kitap çevirisini okuyarak verdikler yararlı yorumlar için sayın Işıl Yurdasever, kardeşim Aydın Özgür ve eşim Funda Özgür’e teşekkür ederim.
Atilla Özgür olarak kendimi çok farklı dillerde programcı, veritabanı geliştiricisi, devops ve araştırmacı olarak görüyorum. Elektrik Mühendisliğinden 2003 yılında mezun olmama rağmen programlamaya 1991 yılında başladım. 6 yılı Proje Yönetimi ve Takım Liderliği, 6 yılı Veritabanı Yöneticiliği olmak üzere 21 yıllık mesleki tecrübeye sahibim. Farklı web uygulama geliştirme platformları ve Veritabanı Sistemleri ile çalıştım. Çok sayıda Microsoft sertifikasına sahibim (MCPD, MCSD, MCT). Oracle (OCA 11g) ve SQL Server (2000-2008) Veritabanları konusunda sertifikalıyım. Doktora+Doktora sonrası çalışmalarım nedeniyle 16 yılı aşkın süredir makine öğrenimi ve yapay zeka üzerine çalışıyorum. Elektrik Mühendisliği alanında doktora derecesine sahibim. Tezim makine öğrenimi, optimizasyon ve saldırı tespit sistemleri üzerineydi. Doktora sonrasında 6 sene çelik üretim sistemleri için makine öğrenimi ve optimizasyonuna odaklanan bilimsel bir yazılım geliştirici olarak çalıştım. Şu an büyük dil modelleri kullanılarak firmaların şartname cevaplarını daha hızlı vermesine yardımcı olacak bir projede çalışıyorum.
Web siteme aşağıdaki link ile ulaşabilirsiniz. https://ati-ozgur.github.io/
Giriş
Adım Mike Liddell ve Lean Scheduling International’ın CEO’suyum. 1990’dan bu yana tüm zamanımı müşterilerin planlama ve çizelgeleme sorunlarını çözmelerine yardımcı olmaya adadım.
Çizelgeleme konusu hakkındaki tutkum için özür dilemiyorum. Bana öyle geliyor ki dünya her geçen gün daha hızlı hareket ediyor ve her gösterge bu eğilimin devam ettiğini gösteriyor. Değişime hızlı ve akıllıca tepki verebilmek, 21. yüzyılda üreticilerin karşılaştığı en büyük zorluktur.
Ticari malların toplu üretimi büyük ölçüde deniz aşırı ülkelere taşındı ve muhtemelen orada kalacak. Ancak iyi haber şu ki, dünya aynı zamanda daha fazla seçeneğe sahip, daha karmaşık ürünler talep ediyor. ABD ve Avrupalı üreticiler için gelecek burada yatıyor.
Gelecekteki üreticiler, değişimi sürekli olarak rakiplerinden daha hızlı ve daha akıllı bir şekilde işlemelidir. Bunu yapmanın en iyi yolunun daha iyi planlama ve çizelgeleme8 sistemleri oluşturmak olduğuna inanıyorum.
Jack Welch, “Dışarıdaki değişim oranı içerideki değişim oranını aştığında bitiş görünür” diyor.
Eli Goldratt’ın “Hedef”9 ve “Kısıtlamalar Teorisi”10 kitaplarında ortaya konan yazılarından önemli ölçüde etkilendiğimi söylemek doğru olur. Goldratt’ın insanların kapasite kısıtlamalarının doğasını anlamalarına yardımcı olarak harika bir iş çıkardığını düşünüyorum. Goldratt’ın fikirleri, üreticileri yıllardır rahatsız eden sorunlara son derece yaratıcı ve heyecan verici çözümler sunabilecek yeni teknolojilerin önünü açtı.
Uzun yıllarımı APICS’in öğretileri ve geniş kapsamlı etkisi ile mücadele ederek geçirdiğimi itiraf ediyorum (APICS, üretim, envanter, malzeme yönetimi, satın alma ve lojistik dahil olmak üzere tedarik zinciri ve operasyon yönetimi alanındaki bilgi birikiminin küresel lideri ve önde gelen kaynağıdır). En iyi niyetlerine rağmen, üretim planlama ve çizelgeleme söz konusu olduğunda APICS’nin gerçek sorunları kavramakta yavaş olduğuna inanıyorum. Çok açıktır ki, bugün bile, kullanımda olan ERP sistemlerinin çoğu, fabrika üreticilerinin sınırlı kapasiteleri yönetmelerine yardımcı olacak araçlara veya teknolojiye sahip değiller.
Üreticiler için iyi haber şu ki, çoğu APS sistemi çoğu ERP sistemine kolayca eklenebilir. Dolayısıyla genellikle “pire için yorgan yakmaya”11 gerek yoktur.
Geçmişte APICS’in değişimi yönetme yaklaşımının genellikle çok katı ve yapılandırılmış olduğunu düşünüyorum. ERP sistemlerinin giderek daha fazla veriye ihtiyaç duyan canavarlara dönüşebileceğine şüphe yok. Bu kitabın temel önermelerinden biri, çoğu ERP sisteminin öncelikle bir şirketin muhasebe ve diğer işlem süreçleri gereksinimlerini karşılamak üzere tasarlandığıdır. Eğer üretim konusunda herhangi bir düşünce varsa bunun stoğa üretim12 üreticisinin ihtiyaçlarına göre olduğudur. Gerçekte bu, siparişe göre üretim13 , siparişe göre mühendislik14 ve karma mod imalatçıları gibi üretim yelpazesinin büyük bir kısmını dışarıda bırakıyor.
Siparişe göre üretim yapan imalatçının ihtiyaçlarının çok farklı olduğunu ve genel olarak daha çevik ve yalın olma ihtiyacının giderek arttığını öne süreceğim. Bu ancak üretim planlama ve çizelgeleme sistemlerinin neden-sonuç ilişkisini ele alması durumunda gerçekleşebilir. Bu yetenek olmadan bir şirket, kapasitesi hakkında akıllı kararlar vermek için gereken bilgiye asla sahip olamaz.
Bu kitabın tekrarlanan temalarından biri, fazla zaman ve stok tamponlarını ortadan kaldırarak, ERP sistemlerinin bazı önemli sınırlamalarını açığa çıkarmaya başladığımız gözlemidir. Basitçe söylemek gerekirse, siparişe göre üretim yapan üreticiler kapasitelerini yönetme ve satma işindedir. Bu da onların bugün çoğu ERP satıcısının sağladığından daha iyi bir araç setine ihtiyaç duydukları anlamına gelir.
Hızlı ve doğru bir şekilde çizelgeleme ve yeniden çizelgelemeyi sistematik yapma yeteneği olmadan, üreticiler kendilerini en yüksek sesle şikayet eden (ağlayan bebek olarak da bilinirler 15) müşterilere öncelik verirken buluyorlar.
Tesisinize gelen siparileri sıralamanın tek yolu gıcırdayan tekerleğe tepki vermekse, tesisinizin düşük öncelikli siparişlerle tıkanması ve yüksek öncelikli siparişlerinizin geç gönderilmesi durumunda şaşırmayın.
Üreticilerin asıl ihtiyacı olan şey, yüksek öncelikli müşterilerine hizmet vermeye konsantre olabilmeleri için gelen siparişleri önceliklendirme için daha iyi bir yol bulmaktır.
Baktığım her yerde bu soruna çözüm bulmak için adım atmayan şirketlerin en iyi müşterilerini kaybettiğini ve bunun nedenini merak ettiğini görüyorum. Bir veya iki önemli müşteriyi kaybetmenin maliyetinin, iyi bir planlama sisteminin maliyetini çok aştığını garanti edebilirim.
Bu kitap tamamen bu sorunu fark eden ve nasıl çözeceğini bilmek isteyen şirketlere ve bireylere yardım etmekle ilgilidir.
Önsöz
Bu kitap, günümüzün imalat endüstrisinde çalışan ve her gün daha iyi, daha hızlı ve daha yenilikçi ürünler üretmenin yanı sıra aynı anda maliyetlerini düşürmeye çalışan kişiler için yazılmıştır.
Şirketler başka seçenekleri olmadığı için rekabet ederler ve gerçek şu ki, rekabet sonuçta kazananlar ve kaybedenler üretir.
Rekabet, işlerimizi ve güvenliğimizi tehdit eden şeydir, ancak aynı zamanda yenilik ve ilerlemenin arkasındaki itici güçtür. Bu kitap şirketlere eğer kazanmak istiyorlarsa nasıl rekabet edebileceklerini ve aslında nasıl rekabet etmeleri gerektiğini gösteriyor.
Günümüzün küçülen dünyasında rekabet her yerden gelebilir. Daha büyük, yerleşik üreticiler için rekabet, daha küçük, daha çevik şirketlerden gelir. Tüm ABD ve Avrupalı şirketler için rekabet, Meksika, Çin ve Hindistan gibi düşük maliyetli gelişmekte olan ülkelerden geliyor.
Bu kitap değişimden bahsediyor ve kendimi tekrar etme riskini göze alarak, değişim oranının son 100 yılda veya daha fazla süredir olduğu gibi artmaya devam edeceğini vurgulamak istiyorum. Amacım, bu kitabı bitirdikten sonra okuyucunun, rekabet avantajına dönüşecek şekilde değişimi nasıl yöneteceğini anlamasıdır.
Yeterli zaman ve çaba verildiğin de herkes harika bir çizelge oluşturabilir, ancak gerçek şu ki çoğu çizelge, çizim tahtasından ayrılmadan önce geçerliliğini yitirir.
Şaşırtıcı bir şekilde Mike Tyson bunu en iyi şekilde söylüyor: “Herkesin bir planı vardır, ta ki ilk yumruğu yiyene kadar!” Harika bir plan yeterli değildir. Daha iyi bir sürece de ihtiyaç vardır. Bu süreç piyasadan, tedarikçilerden ve hatta kişinin kendi organizasyonu içindeki faaliyetlerden gelen değişikliklere sistematik, akıllı ve hızlı bir şekilde tepki verebilmelidir.
Yalın üretim, katma değeri olmayan süreçleri azaltarak, akıllı şirketlerin daha çevik olmalarına yardımcı olabilecek bir mekanizma sağlamıştır. Katma değeri olmayan en büyük bileşenler: bitmiş ürün, alt parça ve hammadde stoklarının fazlası.
Yalnızca müşterilerinin sipariş ettiği şeyleri üreten şirketler, aniden kötü kararları saklayacak hiçbir tampona sahip olmadıklarının farkına varıyorlar. Değişiklikler anında ve domino taşı misali bir etkiye sahiptir. Ve müşterilerine neleri vaat edebilecekleri ve neleri vaat etmemeleri konusunda, akıllı kararlar vermek için ihtiyaç duydukları verilere sahip değiller.
MRP (Malzeme İhtiyaç Planlaması), ERP (Kurumsal Kaynak Planlaması) ve CRP (Kapasite İhtiyaç Planlaması) gibi kısaltmaların16 sürekli kullanımından dolayı şimdiden özür dilemek isterim. İyi de olsa kötü de olsa, bu kısaltmalar dünyanın her yerinde kullanılıyor ve günlük üretim dilinin bir parçası.
Bunu söyledikten sonra, okuyucuların kafasını daha fazla karıştırma riskini göze alarak çizelgeleme, sonlu çizelgeleme ve APS terimlerini birbirinin yerine kullanıyorum. APS, Gelişmiş Planlama ve Çizelgeleme’nin kısaltmasıdır ve çoğu durumda yalnızca sonlu çizelgeleme yazılımlarına verilen süslü bir addır.
Bu aşamada belirtmek istediğim son nokta, bunun yalın üretimle ilgili bir kitap olmadığıdır. Ancak şunu da belirtmeliyim ki, birçok yalın uzmanın düşündüğünün aksine, APS sistemleri israfı azaltmak isteyenler için mükemmel bir araçtır.
ERP:Enterprise Resource Planning↩︎
make to order↩︎
siparişe göre üretim ve stok üretim birarada, make to order ve make to stock birarada↩︎
scheduling↩︎
Advanced Planning and Scheduling↩︎
Türkçe çeviri hakkında ati.ozgur@gmail.com↩︎
Lean Manufacturing↩︎
Planning and scheduling↩︎
The Goal↩︎
The Theory of Constraints↩︎
throw the baby out with the bathwater↩︎
MTS:Make to stock↩︎
MTO:Make to order↩︎
ETO: Engineer to order↩︎
Çeviren Not: İngilizce terim: the squeaky wheel gets the grease, ben bunu ağlamayan bebeğe mama verilmez olarak çevirip, burada çok şikayet eden müşteriye ağlayan bebek demeyi tercih ettim.↩︎
Çevirmen not: Kısaltmalar ve diğer terimler için Bölüm 9 Kısaltmalar ve Terimler bakınız.↩︎